En Çok Okunanlar
Amaç: Cerrahi girişim öncesi hasta serumlarında anti-HCV taraması, maliyet ve hasta hakları açısından hâlâ tartışmalı bir konu olmakla birlikte, günümüzde cerrahi bölümlerin çoğunda istenmektedir. Bu çalışmanın amacı, doktorun test sonuçlarını hastayla paylaşıp paylaşmadığını; hastaların, operasyon öncesinde hastalıklarının varlığından haberdar edilip edilmediğini ve bir doktor tarafından düzenli olarak takip edilip edilmediğini belirlemektir.
Yöntemler: Ocak 2013 ile Aralık 2017 arasında, çeşitli cerrahi kliniklerde ameliyat öncesinde serumlarında hepatit C antikoru bulunan hastalar, hastane otomasyon sistemi kayıtları kullanılarak geriye dönük tarandı. Anti-HCV pozitif hastalar doğrudan telefonla arandı ve operasyondan önce hastalık hakkında bilgi sahibi olup olmadıkları, cerrahın test sonucunu söyleyip söylemediği ve ileri araştırma için bir sağlık kurumuyla iletişim kurup kurmadıkları soruldu.
Bulgular: Ameliyat olan toplam hasta sayısı 25 424 idi. 154 (%0.6) hastanın anti-HCV seropozitifliği vardı. Bunların arasında telefonla ulaşılan hasta sayısı 78 idi. Hastaların 57 (%73)’si zaten seropozitif olduğunu biliyordu; ancak bu hastaların 17 (%29.8)’si bir doktor tarafından izlenmiyordu. Ameliyattan önce infeksiyonlarından haberi olmayan hasta sayısı 21 (%26.9)’di ve bunların 7 (%33.3)’si telefonda bilgilendirildi.
Sonuçlar: Ülkemiz gibi düşük endemisiteye sahip ülkelerde hepatit C için operasyon öncesi rutin test istenmesi yerine standard hijyen ve korunma önlemlerine uyumun artırılması daha doğru ve etkili bir yaklaşım olacaktır. Ancak, birçok hastanın bu seropozitiflikten habersiz olması nedeniyle cerrah ve hastalarının infeksiyon konusundaki farkındalıklarının artırılmasının da gerekli olduğu sonucuna varılmıştır.
Klimik Dergisi 2019; 32(3): 229-32.
Cite this article as: Erbay K, Hızel K, Özdil T. [Importance of anti-HCV screening before invasive procedures]. Klimik Derg. 2019; 32(3): 229-32. Turkish.