En Çok Okunanlar
Amaç: Aralık 2019'da Çin'in Vuhan kentinde ortaya çıkan ilk vakadan bu yana, COVID-19 tüm dünyaya yayıldı ve 30 Ocak 2020'de Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi olarak ilan edildi. COVID-19’u tedavi etmek veya önlemek için spesifik bir antiviral ilaç ya da aşı olmamakla birlikte; favipiravir, hidroksiklorokin ve kombinasyonları ülkemizde COVID-19 tedavisinde kullanılmaktadır. Bu çalışmada COVID-19 tanısıyla takip ettiğimiz hastaların demografik, klinik ve laboratuvar bulguları, verilen tedavilerin ve bunların özellikle karaciğer testleri üzerine etkilerinin değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Yöntemler: Bu çalışma retrospektif olarak tasarlandı ve Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi İnfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı'nda 3 Nisan 2020-28 Eylül 2020 tarihleri arasında T.C. Sağlık Bakanlığı Kılavuzlarına göre “kesin vaka” kriterlerini karşılayan COVID-19 hastaları çalışmaya alındı. Yaş, cinsiyet, hastanede kalış süresi, komorbiditeler, maligniteler, semptomlar, hastalık şiddeti, kullanılan antibiyotikler ve diğer ilaçlar, laboratuvar ve toraks bilgisayarlı tomografi bulguları, mortalite oranları kaydedildi. Hastalar hidroksiklorokin ve favipiravir grubu olarak ikiye ayrıldı. Gruplar demografik veriler, klinik bulgular, tedavi protokolleri ve laboratuvar bulguları (özellikle karaciğer testleri) açısından değerlendirildi. Karaciğer testlerinin sonuçları tedavinin 0., 3. ve 5. günlerinde ve tedavi bitiminden 48-72 saat sonra kaydedildi.
Bulgular: Çalışmaya hidroksiklorokin grubunda 20 ve favipiravir grubunda 32 olmak üzere COVID-19 tanısı konulmuş toplam 52 hasta alındı. Genel olarak, iki grup arasında hastaların temel özellikleri bakımından anlamlı bir fark gözlemlenmedi. Hidroksiklorokin grubunda aspartat aminotransferaz, alanin aminotransferaz (ALT), total bilirübin, direkt bilirübin, laktat dehidrogenez (LDH), γ-glutamil transferaz (GGT) ve alkalen fosfataz değerlerinin hiçbirinde istatistiksel olarak anlamlı bir artış saptanmadı. Favipiravir grubunda ise, ALT (p<0.0001), LDH (p=0.01) ve GGT (p<0.0001) değerlerinde anlamlı artışlar olduğu bulundu.
Sonuçlar: Favipiravirin COVID-19 tedavisinde kesin etkinliğini ispatlayacak başka klinik çalışmalara gereksinim duyulmasının yanı sıra favipiravire bağlı karaciğer hasarının da tedavi sırasında göz ardı edilmemesi gereken önemli bir durum olduğu kanısındayız.
Klimik Dergisi 2020; 33(3): 235-40.
Cite this article as: İzci-Çetinkaya F, Karagöz H, Yıldız O. [Comparison of liver safety of favipiravir and hydroxychloroquine in COVID-19 treatment]. Klimik Derg. 2020; 33(3): 235-40. Turkish.