En Çok Okunanlar
Özet
Amaç: Bu retrospektif olgu-kontrol çalışmasının amacı, bir üçüncü basamak eğitim hastanesinde, Şubat 2010-Şubat 2011 arasında, enterokoklara bağlı kan dolaşımı infeksiyonlarının epidemiyolojisini saptamak ve bu infeksiyonların gelişmesinde rol alan ve mortaliteyle ilişkili risk faktörlerini değerlendirmektir.
Yöntemler: Çalışma döneminde yatırılan 28 593 hastanın 95’inde enterokok bakteriyemi epizodu saptandı. Kontrol grubu aynı dönemde hastanemize başvuran, bakteriyemiye ait klinik belirti ve bulguları olmayan ve kan kültüründe üreme olmayan olgulardan seçildi. Her olguya karşılık, iki kontrol olgusu randomize olarak seçildi.
Bulgular: Enterokok kökenlerinin 46 (%48.4)’sı Enterococcus faecalis ve 45 (%47.4)’i E. faecium idi. Vankomisin direnci enterokok kökenlerinin sadece ikisinde saptandı (biri vanA tipi dirençli E. faecalis ve diğeri vanB tipi dirençli E. gallinarum). Olguların 84 (%88.4)’ünde hastane kökenli bakteriyemi saptandı. En sık primer infeksiyon kaynağı santral venöz kateter (%32.7) ve üriner sistem (%14.7) idi. Altı hastada bakteriyemiye eşlik eden infektif endokardit, iki hastada menenjit saptandı. Enterokok bakteriyemilerinin 39 (%41)’u polimikrobiyal bakteriyemiydi. İmmünosüpresyon, kardiyovasküler sistem hastalığı, kronik karaciğer parenkim hastalığı, gastrointestinal sistem hastalıkları, kronik böbrek yetmezliği, diyaliz tedavisi, açık yara, Foley sondası, abdominal cerrahi dışındaki cerrahi girişim, antasid kullanımı, son bir aylık dönemde hastanede yatış, hastanede yatış süresinin 15 günden fazla olması, bakteriyemi öncesi antibiyotik kullanımı ve uygun olmayan ampirik antibiyotik tedavisi, olgu grubunda anlamlı olarak daha yüksekti. Çok değişkenli lojistik regresyon analizinde mortaliteyle bağımsız olarak ilişkili üç faktör, Charlson indeksi (p=0.000), yoğun bakım ünitesinde yatma (p=0.016) ve kan kültüründe E. faecium izolasyonuydu (p=0.49).
Sonuçlar: Hastanede uzun süre yatan, invazif girişimler uygulanan, uygun olmayan antibiyotik tedavileri alanlarda enterokok bakteriyemisi riskinin yüksek olduğu, özellikle altta yatan ciddi hastalığı olan olgularda tedaviye yanıtın zorlaşacağı ve mortalitenin artacağı göz önünde bulundurulmalıdır.