En Çok Okunanlar
Özet
Amaç: Bu yazıda endemik bölgelerde bulunma öyküsü olan ateşli hastalarda ön tanılar arasında sıtmanın mutlaka yer almasının ve bu bölgelere seyahat edecekler için sıtma profilaksisinin öneminin vurgulanması amaçlanmıştır.
Yöntemler: Çalışmamıza 2009-2015 yılları arasında klinikte yatırılarak takip edilen P. falciparum’a bağlı 16 sıtma olgusu dahil edildi. Tanı, tüm olgularda ateşli dönemlerinde alınan periferik kan örneklerinden hazırlanan ve Giemsa yöntemiyle boyanan kalın damla ve ince yayma preparatlarında ışık mikroskobunda Plasmodium’ların gösterilmesiyle konuldu.
Bulgular: Çalışmaya alınan 16 hastanın biri kadın 15’i erkekti. Yaş ortalaması 32 olan bu hastaların 14’ü profilaksi almayan hastalardı. Hastaların tamamının başvuru şikayeti, üşüme, titreme, ateş, halsizlik, iştahsızlıktı. Eşlik eden diğer şikayetler baş ağrısı, bulantı, karın ağrısı, ishal, öksürük ve boğaz ağrısı olarak saptandı. Fizik muayenede tüm hastalarda 38°C’nin üzerinde ateş tespit edildi. Hastaların 11'ine artemeter-lumefantrin, 5'ine kinin ve doksisiklin kombinasyonu uygulandı. Hastalardan birinin ateşli döneminde alınan kan kültüründe Serratia marcescens üremesi nedeniyle tedavisine ertapenem eklendi. Koinfeksiyon olarak akut hepatit A saptanan bir hasta semptomatik tedaviyle takip edildi. Ciddi sıtma tanısıyla izlenen iki hastada bilinç bulanıklığı, kanama, bilateral plevral efüzyon ve infiltrasyon alanları izlendi.
Sonuçlar: Sıtmanın endemik olduğu bölgelere seyahat edecek kişilere kemoprofilaksi uygulanması büyük önem taşımaktadır.