En Çok Okunanlar
Amaç: Bu çalışmada sağlık çalışanlarının kan ve vücut sıvılarına maruz kaldıkları yaralanmaların özellikleri, meslek gruplarına ve tecrübelerine göre dağılımı değerlendirilmiş olup yaralanmaların azaltılması için alınacak önlemlerin irdelenmesi amaçlandı.
Yöntemler: Çalışmamız 836 yataklı, 3612 sağlık çalışanının görev yaptığı üçüncü basamak bir eğitim ve araştırma hastanesinde gerçekleştirildi. 2018 yılında meydana gelen 116 kesici ve delici alet yaralanması IBM SPSS Statistics for Windows, Version 19.0 (IBM Corp., Armonk, NY, ABD) kullanılarak retrospektif olarak değerlendirildi. Veriler infeksiyon kontrol komitesi ve işyeri hekimi tarafından tutulan formlardan elde edildi.
Bulgular: Bir yıl içerisinde kayıt altına alınan 116 yaralanma meslek gruplarına göre incelendiğinde ilk sırada hemşirelerin (%42.2), sonrasında yardımcı personelin (%32.8) olduğu görüldü. Yaralanmaların %56.9’unun kaynağı belliydi. Kaynağı bilinen yaralanmalarda yapılan serolojik incelemelerde %5.2 HBsAg pozitifliği, %3.4 anti-HCV pozitifliği, %1.7 anti-HIV pozitifliği mevcuttu. Yaralanmaların %94.8’i perkütan temastı. Oluş zamanına göre incelendiğinde yaralanmaların %75.9’unun gündüz mesai saatleri (08:00-17:00) içerisinde, %15.5’inin akşam saatlerinde (17:00-00:00), %8.6’sının gece vardiyasında (00:00-08:00) meydana geldiği görüldü. En sık yaralanmalar %46.6 ile aleti alandan uzaklaştırırken gelişenlerdi. Yaralanmalar en sık bir yıllık iş deneyimine sahip olanlar arasında görüldü (%67.2).
Sonuçlar: Kan ve vücut sıvılarına maruz kalınmasına yol açan yaralanmalar, sağlık çalışanları açısından büyük bir risktir. Çalışmamızda en sık yaralanan meslek grubu literatürdeki benzer bildirilerle uyumlu olarak hemşirelerdir. Özellikle kontamine kesici ve delici aletlerle ilgili atık yönetimi eğitimlerine ve gözlemlere ağırlık verilmesi gerekmektedir.
Klimik Dergisi 2020; 33(1): 62-6.
Cite this article as: Çağlar-Özer M, Altunal LN, Kadanalı A. [Invisible threat for health care workers: injuries associated with blood and body fluids]. Klimik Derg. 2020; 33(1): 62-6. Turkish.