En Çok Okunanlar
Özet
Amaç: Bu çalışmada anabilim dalımızın Seroloji/ELISA Laboratuvarı’na Ocak 2008-Aralık 2009 tarihleri arasında gönderilen 126 olgunun, Toxoplasma gondii, sitomegalovirus (CMV) ve rubella avidite indeks (Aİ) test sonuçlarının akut infeksiyonları saptamadaki değerinin ve bu testlerin klinisyen-laboratuvar işbirliğindeki algoritmik yerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.
Yöntemler: Ocak 2008-Aralık 2009 tarihleri arasında başvuran 126 olguda, T. gondii, CMV ve rubellaya yönelik serolojik testler ve IgG avidite test sonuçları retrospektif olarak değerlendirildi. Olguların serum örneklerinde ELISA yöntemiyle etkene yönelik IgM, IgG antikorları ve IgG Aİ araştırılmıştır.
Bulgular: 126 olgunun 40’ında T. gondii, 53’ünde CMV, 33’ünde ise rubella IgG Aİ testi yapılmıştır. T. gondii‘de 7 olguda, CMV’de 5 olguda, rubellada 1 olguda düşük Aİ saptanırken; yüksek Aİ (>%60), T. gondii, CMV ve rubella için sırasıyla 29 (%72.5), 45 (%84.9) ve 30 (%90.9) olguda saptanmıştır. Her bir infeksiyon etkeniyle ilgili direkt üçlü test istenen toplam 110 olgunun 8 (%7.3)’inde düşük avidite belirlenirken, bunların 2’sinde IgM ve IgG pozitif, 6’sında IgM negatif bulunmuştur. IgG pozitifliği saptanan 96 (%87.3) olguda ise yüksek Aİ belirlenmiştir. Bu 96 olguda, öncelikle direkt ikili test (IgM ve IgG) istenip (bunların 90’ında IgM negatif, IgG pozitif; 6’sında IgM pozitif, IgG pozitif bulundu) daha sonra tekrar ikili test ve Aİ istenen 16 olgunun 5 (%31.3)’inde düşük Aİ, 8 olguda yüksek Aİ bulunmuştur.
Sonuçlar: Klinisyen-laboratuvar işbirliği açısından her üç etkene yönelik serolojik testlerle (IgM ve IgG) IgG avidite testinin birlikte istenmesi ve büyük oranda yüksek avidite sonuçlarının alınmasıyla maliyetin artması söz konusu olsa da bu tercihin hasta lehinde sonuçlandığı kanısına varılmıştır.